Bu yıl yirmi ikincisi Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da, 23 – 25 Ocak tarihlerinde yapılan Avrupa Cinsel Sağlık Derneği (European Society for Sexual Medicine – ESSM) yıllık toplantısı başarıyla tamamlandı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çok sayıda cinsel sağlık uzmanının yer aldığı toplantıda sertleşme bozukluğundan, boşalma problemlerine – kadın cinsel sağlığından, cinsel yolla bulaşan hastalıklara kadar bir çok konu tartışıldı.
Toplantıda bu yıl ilk kez düzenlenen tartışma oturumlarında görev alan Prof. Dr. Ege Can Şerefoğlu, erkeklerdeki en sık cinsel sağlık sorunu olan erken boşalma (prematür ejakülasyon) tedavisinde neden ilk olarak ilaç uygulanmaması gerektiğini meslektaşlarına anlattı. Erken boşalma tedavisi için sıklıkla kullanılan anti-depresan ilaçların uyku, iştah ve dikkat bozukluğu yapabileceği kaydedildi. Karaciğer veya böbrek fonksiyonlarında bozukluk olan kişilerin, kalp hastalarının, ileri yaştaki erken boşalma hastalarının ya da başka hastalıklar nedeniyle farklı ilaç tedavileri kullanan kişilerin anti-depresan kullanmamaları gerektiği anlatıldı. Anti-depresan tedavilerinin başka cinsel sorunlara yol açabileceği ve bu tedavilere başvuran erken boşalma hastalarının cinsel istekte azalma, sertleşme bozukluğu veya boşalamama (anejakülasyon) sorunu ile karşı karşıya kalabileceği belirtildi. Anti-depresanların yan etkilerinin bunlarla sınırlı olmadığını hatırlatan Dr. Şerefoğlu, özellikle çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerin sperm kalitesinde bozulmalara yol açabileceğinin altını çizdi. Penise dolgu madde enjeksiyonu, kasık bölgesine botulinum toksin A (Botox) uygulamaları ve elektriksel uyarı cihazlarının da erken boşalma tedavisi için kullanılabileceğini belirttikten sonra, bu alanda yaptığı klinik çalışmaların sonuçlarını paylaştı.
Bir diğer tartışma oturumunun konusu ise geç boşalma sorunuydu. Her ne kadar erken boşalma kadar yaygın olmasa da, geç boşalmanın da bir çok erkek ve onların partnerleri için ciddi rahatsızlık yarattığını belirten Dr. Şerefoğlu, bu cinsel sağlık sorununun nedenlerini sıraladı. Anatomik, hormonal (hipotiroidi, hipogonadism, diabet) ve nörolojik bozuklukların geç boşalma sorununa yol açabileceğini hatırlatan Dr. Şerefoğlu, yaşlanan erkeklerde bu sorunun daha sık ortaya çıktığını belirtti. Her ne kadar klasik olarak psikoterapi ile tedavi edilmeye çalışılsa da, geç boşalmanın ilaç tedavileri olduğunu kaydeden Dr. Şerefoğlu, bu alanda ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Toplantı detaylarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Web Tasarım Tarafından Hazırlanmıştır.