Her ay üroloji pratiğine ilişkin nemli konuların ele alındığı Ürolojik Cerrahi Derneği Kuzey Marmara Şubesi toplantısı geçtiğimiz gün Moda’da gerçekleştirildi. Bu verimli toplantıda meslektaşlarımızla androloji alanında sıklıkla karşılaşılan hastalıkları tüm boyutlarıyla tartışma olanağı bulduk. Özellikle Avrupa Üroloji Derneği (European Association of Urology) erkek cinsel sağlığı kılavuzlarına yeni giren şok dalga tedavisine ilişkin etki mekanizmalarını ve bu yeni tedavinin sertleşme bozukluğundaki etkinliğini ele aldığımız sunumumuz ilgi gördü.

Viagra (sildenafil) adlı ilacın 1998 yılında geliştirilmesi, erkekler arasında son derece sıklıkla görülen sertleşme bozukluğu tedavisinde bir çığır açmıştır. Bu tedavi sayesinde sertleşme bozukluğu şikayeti hastalar tarafından daha kolay dile getirilmeye başlanmıştır ve biz hekimlerin bu yaygın soruna ilişkin bilgi ve tecrübesi ciddi şekilde artmıştır. Her ne kadar sertleşme bozukluğu olan hastalarda ereksiyon kalitesinde iyileşmeye neden olsa da, hastaların yaklaşık yarısı Viagra ve benzeri ilaçları kullanmayı bırakmakta ve kendilerini tamamen iyileştirecek bir tedavi alternatifi aramaktadır.

Bu tedavi arayışı rejeneratif erektil tedaviler adı verilen yeni tedavi alternatiflerinin geliştirilmesine vesile olmuştur. Dünyanın dört bir tarafındaki bilim insanları sertleşme bozukluğu için şok dalga tedavisi, plateletten zengin plazma enjeksiyonu (PRP) ve kök hücre uygulamaları konusunda araştırmalar yürütmektedir. Şok dalga tedavisi sırasında penis içindeki damar içinde oluşan mikro baloncuklar, damar duvarını kaplayan ve sertleşme bozukluğunda tam fonksiyon göremeyen endotel hücrelerinde tahribat oluşturmaktadır. Fonksiyonu bozulmuş bu endotel hücrelerin ortadan kalkması ile, dokuda bekleyen öncül (progenitör) hücrelerin aktivasyonu başlar. Aktive olan öncül hücreler başta vasküler endotelyal growth factor (VEGF) olmak üzere bir çok büyüme faktörü salgılar ve yeni damar oluşumuna yol açar. Kanlanması artan ve endotel fonksiyonu iyileşen penis dokusu, ereksiyon haline daha kolay gelebilir ve sertleşme bozukluğu probleminde kalıcı iyileşme kaydedilir.

Şok dalga tedavisinin yanı sıra, son yıllarda popülerliği giderek artan PRP ve kök hücre uygulamaları da mevcuttur. Bu uygulamalara ilişkin çok sayıda temel bilim çalışmaları olsa da, klinik çalışmalar henüz bu tedavilerin rutin olarak kullanılmasını önermemektedir. Sadece akademik çalışma maksadıyla yapılması gereken bu tedavilere ilişkin daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.